Yaşam Kalitesini Düşüren Aft Nedir?

Aft, tüm dünyada büyük bir nüfus oranını etkileyen ağız mukozasının en yaygın hastalıklarından biridir.

Aft, tüm dünyada büyük bir nüfus oranını etkileyen ağız mukozasının en yaygın hastalıklarından biridir. Hastalığın seyri genellikle kısa olsa da yanma ve ağrı semptomları oldukça rahatsız edicidir. Aftın nedenleri arasında vitamin ve mineral eksiklikleri, zayıf bağışıklık sistemi, ağız içini tahriş eden gıdalar, viral enfeksiyonlar ve bazı sistemik hastalıklardır. Yazımızda aftın genel tanımını ve aftın nedenlerine ilişkin detayları bulabilirsiniz.

Aft Nedir? Aftın nedenleri Nelerdir?

Aft, ağızdaki mukoza zarında görülen ağrılı bir hastalıktır. Bilimsel olarak "aftöz ülser" veya "aftöz stomatit" olarak adlandırılır. Ağız boşluğunda, diş etlerinde, bademciklerde veya dilde, bazen genital bölgede de görülebilirler. Ağızdaki aftlar özellikle dil kenarında veya dudakların iç kısmında yaygındır. Yuvarlak veya oval, sarımsı ila grimsi beyaz bir tabana sahip ve genellikle iltihaplı kırmızı bir sınırla çevrili ağrılı yaralar şeklinde ortaya çıkarlar. Aftların boyutu, bir iğnenin başından üç santimetre çapa kadar değişebilir. Aftların çapı 1 santimetreden küçükse "minör aft," 1 santimetreden büyükse "majör aft" olarak adlandırılır.

Aftöz ülserler ağrılıdır ve sağlık üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Ağrının şiddeti kişiden kişiye değişir. Dil gibi yüksek mekanik baskıya maruz kalan bölgelerdeki aftlar özellikle rahatsız edici olabilir. Konuşmak, yemek yemek veya yutmak ağrıya neden olabilir.

Aftlerin etiyolojisi tam olarak bilinmemekle birlikte çeşitli faktörler aftların oluşumuna katkıda bulunabilir. Aftlar, asitli, sert veya tahriş edici yiyeceklerin tüketilmesi, vitamin ve mineral eksiklikleri, yorgunluk, bulaşıcı veya viral hastalıklar gibi nedenlerle ortaya çıkabilirler. Düzgün ve zamanında tedavi edilmezse aftlar tekrarlama eğilimindedir. Ayrıca, aftlar bazı sistemik hastalıkların belirtisi olabilir, örneğin Behçet hastalığı gibi.

Aftlar genellikle kendiliğinden iyileşirler, ancak ağrıyı hafifletmek ve iyileşme sürecini hızlandırmak için ağız hijyeni önemlidir. Ayrıca, bazı ağız gargaraları veya spreyler kullanılabilir. Eğer aftlar sürekli tekrarlıyor veya iyileşme süreci uzun sürüyorsa, bir sağlık profesyoneli ile görüşmek faydalı olabilir, çünkü bu altta yatan bir sağlık sorunun veya sistemik bir hastalığın belirtisi olabilir.

Aftın Nedenleri Nelerdir?

Aft, ağız boşluğunda, yumuşak dokularda veya diş etlerinin tabanında küçük lezyonlar halinde gelişebilen bir durumdur. Aft çoğunlukla sağlıklı insanlarda görülse de bazı durumlarda ilaçların yan etkisi olarak ortaya çıkar. Özellikle ağrı kesici ve bazı tansiyon ilaçları aft oluşumuna neden olabilen ilaçlar arasındadır. Ayrıca, AIDS, Behçet sendromu, inflamatuar bağırsak hastalıkları, farenjit gibi bazı sağlık sorunları aftların ortaya çıkmasına katkıda bulunur. İşte aftın potansiyel nedenleri:

Hastalıklar: Aft, bazı hastalıkların bir belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Özellikle kronik iltihaplı bağırsak hastalığı, çölyak hastalığı (ince bağırsak mukozasının kronik hastalığı), Behçet hastalığı (vasküler iltihap), HIV enfeksiyonu, Herpes enfeksiyonu, el, ayak ve ağız hastalığı gibi hastalıklarla ilişkilendirilebilir.

Otoimmün Reaksiyon: Bağışıklık sistemi, vücudun kendi dokularına karşı bir saldırı başlatabilir. Bu otoimmün reaksiyonlar, aftların oluşumuna katkıda bulunabilir.

Bağışıklık Zayıflığı: Kronik hastalıklar, özellikle bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklar, aft oluşumuna yol açabilir.

Stres: Stres, aftların oluşumunu tetikleyebilir veya şiddetini artırabilir.

Kimyasal Tahriş: Bazı kimyasallar, ağız mukozasını tahriş edebilir ve aftların oluşumuna yol açabilir. Örneğin, diş macunlarında bulunan sodyum lauril sülfat (SLS), ağızdaki hassas dokuları tahriş edebilir.

Ağız Mukozasında Yaralanmalar: Diş telleri, kötü oturan diş protezleri veya ağız içindeki ısırık yaralanmaları, aftların oluşumuna katkıda bulunabilir.

Gıda Eksiklikleri: Bazı besin maddelerinin eksikliği, özellikle B12 vitamini, demir ve folik asit eksikliği, aft oluşumuna katkıda bulunabilir.

Sert ve Asitli Yiyecekler: Sert veya asitli yiyecekler, ağız mukozasını tahriş edebilir ve aftların oluşumunu artırabilir. Örneğin, fındık, domates, alkol veya turunçgiller gibi yiyecekler aftlara neden olabilir.

Hormonal Dengesizlikler: Hormonal değişiklikler, özellikle hormonal dengeyi etkileyen durumlar, aftların oluşumuna etki edebilir.

Genetik Faktörler: Bazı kişilerin genetik yatkınlığı, aftların daha sık ortaya çıkmasına neden olabilir.

Virüsler ve Bakteriler: Bazı virüsler ve bakteriler, ağız içinde tahrişe neden olarak aftların oluşumuna katkıda bulunabilir.

Aftın belirtileri genellikle küçük bir kabarcığın ortaya çıkmasıyla başlar. Bu kabarcığın kenarları kırmızımsı bir renge sahiptir. Aftın iç kısmı, sağlıklı mukoza zarının altındadır. Aftlar genellikle yerel olarak sınırlıdır ve en fazla 0,5 cm genişliğindedir. Ağrı ve sızlama, özellikle konuşma, yemek yeme veya yutma sırasında artabilir.

Aftın Belirtileri Nelerdir?

Başlangıçta Küçük Kabarcık: Aftın oluşumu genellikle küçük bir kabarcığın ortaya çıkmasıyla başlar.

Kırmızımsı Kenarlar: Aftın kenarları kırmızımsı veya iltihaplı bir renkte olabilir.

Beyaz İç Yüzey: Aftın iç yüzeyi, sağlıklı mukoza zarının altındadır ve beyaz veya sarımsı bir renk tonuna sahiptir.

Boyut: Aftlar genellikle lokal olarak sınırlıdır ve en fazla 0,5 cm (yarım santimetre) genişliğindedir. Daha büyük aftlara majör aft denir.

Tekil veya Nadiren Çoklu: Bir kişi genellikle yalnızca bir aftöz ülserden muzdariptir, ancak nadiren aynı anda ağız boşluğunda birden fazla aft ortaya çıkabilir.

Ağrı ve Sızlama: Aftlar ağız içinde ağrı ve sızlamaya neden olur. Bu ağrı, konuşma, yemek yeme veya yutma sırasında daha da artabilir.

Aftlar, genellikle ağız içi mukoza zarında görülürler ve ağız boşluğunun farklı bölgelerinde ortaya çıkabilirler. Boyutları kişiden kişiye değişebilir, ancak genellikle 0,5 cm'den daha küçüktür. Aftlar, tedavi edilmezse kendiliğinden iyileşebilir, ancak tedavi yöntemleri ağrıyı hafifletebilir ve iyileşme sürecini hızlandırabilir.

Aft Nasıl Geçer? Afta Neler İyi Helir?

Ağız Hijyeni: Ağız hijyenine özellikle dikkat edin. Dişlerinizi düzenli olarak fırçalayın ve diş ipi kullanın. Aftlar enfekte olmaması için temiz bir ağızda daha hızlı iyileşebilir.

Ağız Gargaraları ve Spreyler: Ağız içi antimikrobik gargaralar veya spreyler kullanarak enfeksiyon riskini azaltabilirsiniz. Bu ürünler, aftın iyileşme sürecini hızlandırabilir.

Steroidli Kremler: Steroid içeren topikal kremler, aftın iltihaplanmasını azaltabilir ve ağrıyı hafifletebilir. Bu tür kremler, doktorun önerdiği şekilde kullanılmalıdır.

Ağrıyı Hafifletici İlaçlar: Ağrı şiddetliyse, doktor tavsiyesi ile alınabilecek ağrı kesiciler veya anti-inflamatuar ilaçlar kullanabilirsiniz.

İyot veya Peroksit İle Temizlik: Aftın üzerine iyot veya peroksit içeren solüsyonlar uygulayarak enfeksiyon riskini azaltabilirsiniz.

Gıda ve İçecek Seçimi: Turunçgiller veya baharatlı yiyecekler gibi ağrıyı artırabilecek gıdalardan kaçının. Alkol ve asitli içecekler de aftları tahriş edebilir, bu yüzden bunlardan uzak durun.

Ağız İçi Hijyen: Diş macunlarında bulunan sodyum lauril sülfat (SLS) gibi sert kimyasallardan kaçının. Hassas diş macunları veya SLS içermeyen diş macunları tercih edilebilir.

Sağlıklı Yaşam Tarzı: İyi bir bağışıklık sistemine sahip olmak, aft oluşumunu önleyebilir. Yeterli uyku, dengeli beslenme ve düzenli egzersiz, genel sağlığınızı iyileştirebilir.

Aftlar tekrarlıyorsa veya iyileşme süreci uzun sürüyorsa, bir doktora başvurmak iyi bir fikir olabilir. Doktorunuz altta yatan nedenleri değerlendirebilir ve daha spesifik tedavi seçenekleri önerebilir.